-
1 attirer
v t1 kendine çekmek◊La lumière attire les moustiques. — Işık sivrisinekleri kendine çeker.
2 intéresser ilgi çekmek3 causer sebep olmak -
2 retenir
v t1 réserver ayırtmak2 akılda tutmak3 tenir tutmak◊Il m'a retenu par le bras. — Beni kolumdan tuttu.
4 garder alakoymak◊Il m'a retenu à la fin de la réunion. — Toplantının sonunda beni alakoydu.
5 maintenir tutmak6 contenir tutmak7 sélectionner kabul etmek8 retenir l'attention de qqn birinin dikkatini çekmek◊Votre annonce a retenu mon attention. — İlânınız dikkatimi çekti.
9 empêcher engellemek◊J'ai réussi à le retenir. — Onu engellemeyi başardım.
10 argent ödememek◊retenir 20% sur un salaire — bir ücretin yüzde yirmisini ödememek
См. также в других словарях:
ilgisini çekmek — (bir şey birinin) ilgisini, dikkatini ve merakını üzerinde toplamak, alaka duymak İki üç ders içinde ilgisini çeken bir öğrenci olmuştum Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük